MURİS MUVAZAASI (MİRASTAN MAL KAÇIRMA)

AILE HUKUKU

Av. Hayri Efe Savran

12/11/20255 min oku

fountain pen on black lined paper
fountain pen on black lined paper

Miras Hukukunda Sıkça Karşılaşılan Bir Sorun: Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) ve Hak Arama Yolları

Giriş: Muris Muvazaası Kavramı

Muris muvazaası, miras hukukunda sıklıkla karşılaşılan, ancak yasal düzenlemesi olmamasına rağmen Yargıtay içtihatları ile şekillenmiş önemli bir hukuki sorundur. Kavram, mirasbırakanın (muris), mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla, gerçek iradesine uymayan ve hüküm doğurmasını istemediği bir sözleşme yapma konusunda karşı tarafla gizli anlaşmasına dayanır. Muris muvazaası, niteliği itibarıyla nispi (vasıflı) muvazaanın özel bir türüdür.

Bu tür muvazaa, genellikle mirasbırakanın aslında bağışlamak istediği tapulu bir taşınmazını, görünüşte satış sözleşmesi ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi arkasına gizlemesiyle ortaya çıkar. Temel amaç, mirasçıların gelecekte bu işlemlerin iptali veya tenkisi yoluyla hak talep etmesinin önüne geçmektir.

Muris Muvazaasının Unsurları ve Hükümsüzlüğü

Muris muvazaasında dört temel unsurun varlığı aranır: görünürdeki işlem (satış/ölünceye kadar bakma sözleşmesi), gizli işlem (bağış), muvazaa anlaşması ve en önemlisi mirasçılardan mal kaçırma kastı.

  1. Görünürdeki İşlem ve Gizli İşlem: Görünürdeki işlem, tarafların gerçek amacını yansıtmadığı için muvazaa nedeniyle hükümsüzdür. Gizli işlem (bağışlama) ise, tapulu taşınmazların devrine ilişkin sözleşmelerin yasal olarak resmi şekilde yapılması zorunluluğu (şekil şartı) nedeniyle şekle aykırılıktan ötürü geçersizdir.

  2. Yolsuz Tescil: Her iki işlem de geçersiz olduğu için, taşınmazın devri hukuken gerçekleşmemiştir ve tapu sicilinde yapılan tescil yolsuz tescil niteliğindedir.

  3. Taşınmaz Şartı: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açılabilmesi için, uyuşmazlığa konu olan malın mutlaka tapuya kayıtlı bir taşınmaz olması gerekir. Tapuya kayıtlı olmayan taşınır veya taşınmaz mallar bu davanın konusu olamaz, ancak koşulları varsa tenkis davasına konu edilebilir.

Dava Hakkı ve İspat Yöntemleri

Miras hakları çiğnenen müvekkil adayları, haklarını korumak için muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak Tapu İptali ve Tescil Davası açabilirler.

  • Kimler Dava Açabilir: Saklı pay sahibi (kız veya erkek çocukları, eş gibi) olup olmadığına bakılmaksızın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar (yasal veya atanmış mirasçılar, evlatlıklar dahil) bu davayı açma hakkına sahiptir. Mirası reddeden, miras hakkından feragat eden veya mirastan çıkarılanlar bu davayı açamaz.

  • Davacının Sıfatı ve Delil Serbestisi: Mirasçılar, bu tür bir davada, mirasbırakanın hakkına dayanan "külli halef" olarak değil, kendi miras haklarının ihlal edilmesinden dolayı zarar gören "üçüncü kişi" sıfatıyla hareket ederler. Bu sebeple, mirasçılar muvazaa iddiasını kanıtlamak için yazılı delil zorunluluğuna tabi değildirler ve tanık dahil her türlü delili kullanabilirler.

  • İspatta Aranacak Kriterler (Fiili Karineler): Mirasbırakanın gerçek iradesinin tespit edilmesi, davanın sonucunu belirleyen en kritik adımdır. Hâkim, mirasbırakanın "mirasçılardan mal kaçırma kastı" olup olmadığını saptamak için tüm delilleri titizlikle ve birlikte değerlendirir. Bu değerlendirmede dikkate alınan temel ölçütler şunlardır:

    • Mirasbırakanın yaşı ve sağlık durumu: Özellikle ölümünden kısa süre önce veya yaşlılığında yapılan temlikler, mal kaçırma kastına karine teşkil edebilir.

    • Sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedenin bulunup bulunmadığı: Mirasbırakanın mal satma ihtiyacının olup olmadığı araştırılır. Borçları nedeniyle satış yapılmışsa muvazaadan söz edilemez.

    • Devralanın Alım Gücü: Taşınmazı devralan kişinin, devir tarihindeki ekonomik gücünün olup olmadığı önemli bir ölçüttür. Alım gücü olmayan bir kişiye yapılan devir, bağış amacının üstün tutulduğuna karine teşkil edebilir.

    • Bedel Farkı: Tapuda gösterilen satış bedeli ile taşınmazın sözleşme tarihindeki gerçek değeri arasındaki aşırı oransızlık (fahiş fark), muvazaayı kanıtlayan diğer bir olgudur. Ancak Yargıtay, tek başına bedel oransızlığının muvazaanın kanıtı olamayacağını belirtmektedir.

    • Aile İçi Beşeri İlişkiler: Taraflar arasındaki kişisel ilişkiler, yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimler (örneğin erkek çocukların kız çocuklarına üstün tutulması eğilimi) de incelenir.

    • Hizmet veya Minnet Duygusu: Mirasbırakanın, kendisine yıllarca bakan eşine veya evladına minnet duygusuyla veya hizmet karşılığı yaptığı temlikler, satış bedeli mutlaka para olmasa bile muvazaalı olarak değerlendirilmeyecektir.

    • Denkleştirme Amacı: Mirasbırakan sağlığında tüm mirasçıları kapsayacak şekilde, makul ve hoşgörü sınırlarını aşmayan dengeli bir paylaştırma yapmışsa, mal kaçırma kastının olmadığı kabul edilir ve muris muvazaasından bahsedilemez.

Dava Süreçleri ve Önemli İstisnalar

  1. Zamanaşımı Süresi: Muris muvazaası davası, yolsuz tescil niteliğinde olduğu için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ölümünden sonra her zaman dava açılabilir.

    • Tek İstisna: Bu kuralın tek istisnası, mirasbırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi halidir. Bu durumda mirasçıların, kadastro tespitinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açması zorunludur.

  2. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir ve bu yetki kesin yetki niteliğindedir.

  3. Dava Değeri: Dava değeri, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden, davayı açan mirasçının miras payına isabet eden kısım üzerinden hesaplanır ve davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilir.

Muris Muvazaası ve Tenkis Davası Farkı

Uygulamada muris muvazaası davası ile tenkis davası sıkça karıştırılmakta veya terditli (kademeli) olarak açılmaktadır. Bu davaların temel farkları şunlardır:

ÖzellikMuris Muvazaası (Tapu İptali ve Tescil)Tenkis Davasıİşlemin GeçerliliğiSözleşmeler geçersizdir (muvazaa ve şekil eksikliği nedeniyle).Sözleşmeler geçerlidir, ancak tasarruf oranını aşmıştır.DavacılarMiras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar (saklı paylı olsun olmasın).Sadece saklı paylı mirasçılar.SüreZamanaşımına veya hak düşürücü süreye tabi değildir.Hak düşürücü sürelere tabidir.

Önemli Bir Ayrım: Mirasbırakanın kendi parasıyla üçüncü bir kişiden taşınmaz satın alıp, bu taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla mirasçısının adına kaydettirmesi halinde, bir "temlik" (devir) işlemi olmadığından Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın doğrudan bağlayıcılığı bulunmaz; yani muris muvazaası davası açılamaz. Bu durumda, koşulları varsa, ancak tenkis davası gündeme gelebilir.

Sonuç

Muris muvazaası, mirasçılık haklarının korunması açısından kritik öneme sahip bir hukuki yoldur. Mirasbırakanın gerçek iradesinin tespiti ve muvazaa iddiasının ispatı, olayın tüm insani, ekonomik ve sosyal koşullarının derinlemesine araştırılmasını gerektirir. Miras hukukundan kaynaklanan bu tür karmaşık uyuşmazlıklarda, haklarınızı eksiksiz ve doğru bir şekilde talep etmek ve bu zorlu ispat yükünü aşmak için profesyonel hukuki destek almak büyük önem taşır. Hukuki süreçte toplanacak delillerin niteliği ve mahkeme nezdindeki sunumu, davanın kaderini belirleyecektir.

Not: Bu makale, yalnızca bilgilendirme amacı taşımakta olup, hukuki görüş veya taahhüt içermemektedir. Her somut olay, kendi özel koşulları çerçevesinde, uzman bir hukukçu tarafından değerlendirilmelidir.